Başarılı Hisse Senedi Yatırımcıların Dahi Yaptığı Hatalar

Başarılı Hisse Senedi Yatırımcıların Dahi Yaptığı Hatalar

Borsa ilk etapta karmaşık bir sistem gibi görünür. Ancak zamanla işi iyi öğrenen yatırımcılar artık nerelerde devam etmenin yanlış olduğunu ve hisse yatırımlarını ne yöne doğru çevrilmesi gerektiğini iyi görebilmektedir. Yine de en uzman dediğimiz hisse senedi yatırımcıları dahi zaman zaman hatalara düşmektedir. Borsa da sıfır hata diye bir durum söz konusu olamaz. Ancak bu hataları en aza indirmek mümkündür.

Duygusal Bağ

İnsanı hataya sürükleyen en önemli kriter budur. Bu konu hayatın her alanı için geçerlidir. Bir şirketi benimsemek o şirketin hayat görüşüne veya uygulama biçimlerini, yönelişlerini beğenmekle ilgilidir. Bu da gerektiği durumda hisse değerinin düşeceğine inanmamaya sebep olmaktadır. Örneğin bir arabayı çok seviyor olmanız onu elden çıkarmanız gerektiği gerçeğini görememenize neden olur. Artık onunla arkadaş gibisinizdir. Arabalar konusunda ne kadar iyi olursanız olun o arabayı satmak istemezsiniz. Konu hakkında bilimsel açıklamalar ve araştırmalar da mevcuttur.

Plansızlık

Hisse sahibi kendinden emin bir tavırla yatırım yapmaya devam eder. Nasıl olsa işleri iyi yürütebilmekte, ani gelişen durumlara karşı pratik çözümler sunabilmektedir. Böyle olunca usta yatırımcı bazen emin davranarak veya çok iyi bildiğini düşünerek plan yapmayı es geçmektedir. Plan yapmak en usta yatırımcılar için dahi şarttır. Bu bakımdan alım satımların nereye varacağına dair ön görüleri değerlendirmek ve strateji belirlemek elzemdir. Bu durum ufak tefek yatırımlar için de geçerlidir.

Kaybeden Hisseleri Elden Çıkaramama

Bunun pek çok nedeni olabilir. Yukarıda bahsedilen duygusal bağ kurma meselesi bununla ilgilidir. Ancak bunun haricinde de pek çok sebep olabilir. Bu durumun en temel nedeni yavaş yavaş değer kaybeden hisse senedinin bir anda yükselişe geçeceğini düşünmektir. Yatırımcı bir miktar kazanç elde etmiştir ve bu kazanç hisse senedinin değer kaybetmesi ile elinden çıkmıştır. En azından yatırımcı harcadığı miktarı geri almayı beklemektedir. Bu durumun altında yatan en temel sebep ise hisse senedinin diğer sahiplerinin yeteri kadar performans gösteremediği düşüncesidir. Bir süre sonra hisseler el değiştirecek ve beklenmedik bir yükselme yaşanacaktır. Ancak bu düşünce tarzı çoğunlukla kaybetme ile sonuçlanmaktadır.

Yatırımcıların borsadaki ilk amacı yüksek gelir getirecek hisseleri görüp ortak olmaktır. Ancak bunun için gerekli miktarı elde tutup gerekirse diğer hisselerden çekip buraya yönelmesi gerekecektir. Yatırımcı düşüşte olan hisseyi elden çıkarmayı düşünmediği için yükselişte olanı kaçırmaktadır.

Portföy Çeşitliliği

Aslında bütün sebepler birbirine bağlıdır. Planlı bir yatırımcı diğer unsurları mutlaka göz önünde bulundurur. Piyasada çok çeşitli portföy bulunur. İnsanlar tek bir yatırım aracına bağlı kalmak istemez. Bu nedenle bu çeşitlilikten faydalanmak ister. Tek bir hisseye yatırım yapmak zarar etmesi halinde tüm riski ona yüklemek demektir. Bu noktada dengeleme denilen bir uygulama vardır. Bir hisseden kaybederken diğerinden kazanır ve kaybı en aza indirirsiniz. Ancak yatırımcı bazen bir şirketin yükselişte olduğunu düşünerek dengeleme durumunu es geçmektedir. Bu da kaybettiği zaman tamamen zarar etmesi anlamı taşır.

Burada çeşitlendirme seçeneklerini iyi belirlemek gerekir. Örneğin birbirine rakip olan iki şirketin hisselerine ortak olmak tercih edilebilir. Bu sayede biri zarar ederken diğerinin sizi dengede tuttuğunu

fark edeceksiniz. Bu iş esasen karmaşık bir düzene sahiptir. Derin analizler gerektirir. Bu bakımdan kısa vadeli yatırımlar, tahvil ve uluslararası hisse senetleri de dahil edilmek üzere portföyün ana bileşenleri bir arada düşünülerek yatırımlar gerçekleştirilebilir. Bunlar yalnızca ana bileşenlerdir. Bunun haricinde pek çok bileşen değerlendirilir ve stratejiler buna göre şekillenir.

https://taskpara.com/blog/ogrenciler-icin-internetten-para-kazanma-yontemleri/

Leave a Comment